Ağız Alerji Sendromu Nedir?
Ağız (oral) alerji sendromu (AAS), polen-besin alerji sendromu olarak da bilinen, pişirilmemiş meyve ve sebzelerin, çeşitli baharatların ve kuruyemişlerin neden olduğu bir tür gıda alerjisidir. En sık görülen şikayet ağızda ve boğazda oluşan kaşıntı hissidir. Şikayetler besinin ağızla temasıyla başlar ve yutulmasının ardından birkaç dakika içinde sona erer. AAS sadece polen alerjisi olan bireylerde görülür. Meyve, sebze, kuruyemiş gibi gıdalarda bulunan ve polenlere yüksek benzerlik gösteren alerjenler, polen alerjisi olan bireylerde hastanın ağız ve boğazını etkileyerek AAS gelişimine neden olurlar.
Ağız Alerji Sendromunun Neden Olduğu Şikayetler Nelerdir?
AAS hastalarında en sık görülen şikayet ağız, boğaz ya da dudaklarda, hafif ödem ve şişliğin eşlik ettiği, kaşıntı, yanma ya da karıncalanma hissidir.
Şikayetler genelde gıdanın alımıyla beraber birkaç dakika içinde başlar ve gıdanın yutulmasının ardından dakikalar içerisinde kaybolur. Etkilenen insanlar genelde şikayetlerin oluşturduğu rahatsızlık nedeniyle gıdayı almaya devam etmezler. Eğer şikayetler çok belirgin değilse hasta gıda alımına devam edebilir.
Ağız ve boğazda gelişen şikayetler dışında; mango, elma beyaz patates gibi meyve ve sebzeler elle soyulur ya da soyulmuş bu tür meyve ve sebzelere elle temas edilirse, ellerde kaşıntı, yanma-karıncalanma ve hafif şişme gibi daha nadir görülen şikayetler gelişebilir. AAS hastalarının %10’nunda karın ve midede rahatsızlık hissi, bulantı gibi sindirim sistemini ilgilendiren şikayetlerin, %5’inde boğazda ve göğüste sıkışma hissi, nefes darlığı, kusma, ishal ve bilinç kaybı gibi daha ciddi şikayetlerin gelişebildiği görülmüştür.
AAS’ de görülen şikayetler polen mevsimine göre değişebilmektedir. AAS ile ilişkili olan polenlerin sezonunda genelde şikayetler belirginleşmektedir. Ayrıca şikayetlerin şiddeti herhangi bir meyvenin farklı çeşitlerine özgü olarak değişebilmektedir. Örneğin Granny Smith elma cinsi, Fuji elma cinsine göre daha fazla şikayete yol açmaktadır.
Ağız Alerji Sendromu Kimlerde Görülür?
AAS, erişkinlerde daha sık olmak üzere hem çocuk hem de erişkin yaş grubunda görülebilir. Erişkinlerde görülen en sık gıda alerjisi tipi AAS‘dir.
AAS hastalarının hepsinde polen alerjisi mevcuttur fakat bazen polen alerjisi hastanın fark edemeyeceği kadar hafif şiddetli olabilir. Böyle vakalarda deri ya da kan testleri ile polen alerjisi gösterilebilinir. Mevcut alerjinin saptanması hem tanıyı güçlendirir hem de uygun gıdadan kaçınmayı sağlayarak tedavi planının oluşturulmasına yardımcı olur.
Polen alerjisi her sene yılın aynı zamanında ortaya çıkan sezonal alerjik rinit ya da saman nezlesi olarak adlandırılan alerji tipidir. Polen alerjisi, sulu burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı, burun kaşıntısı, geniz akıntısı, yüzde ağrı ve basınç hissi, gözlerde kaşıntı, yanma, göz kapaklarının şişmesi, boğaz ağrısı, ses kısıklığı, boğaz ve kulaklarda kaşıntı, kulaklarda ödemlenme ve tıkanma, sık uyanma, gündüz yorgunluk hali, iş veya okul performansında düşme gibi şikayetlere neden olmaktadır.
Ağız Alerji Sendromunun Nedenleri Nelerdir?
AAS gıdalarda bulunan bitki kaynaklı alerjenler nedeniyle gelişir. Genellikle AAS gelişimine neden olan gıdalar pişirilmemiş meyve ve sebzelerdir. Kuruyemiş türleri de AAS’ye yol açabilmektedir fakat bazı kuruyemişlerin sadece AAS’ye değil, polenlerle ilişkisiz ve AAS’den farklı olan daha ciddi alerjik reaksiyonlara yol açabildiği unutulmamalı ve dikkatli olunmalıdır. Sadece bitki kaynaklı gıdalar AAS’ ye neden olur, deniz ürünleri, et ve süt ürünleri gibi gıdalar AAS’ye yol açmaz. AAS’de gelişen şikayetler, bu bitkisel gıdaların ağzınızda ve boğazınızda temas ettiği bölgelerde oluşmaktadır.
AAS’ye yol açan bitkisel kaynaklı alerjenler mide asidi tarafından kolaylıkla etkisiz hale gelmektedir bu nedenle gıdalar yutulduktan bir süre sonra şikayetler sonlanmakta ve nadiren hayatı tehdit edici derecede ağır reaksiyonlar gelişmektedir. Pişirme ya da ısıtma işlemi alerjenleri yok olmasına neden olmaktadır bu nedenle pişirilmiş bitkisel gıdalar çok nadiren AAS’ye yol açmaktadır.
Aşağıdaki tabloda AAS’ye yol açan gıdalar ve bunlarla ilişkili polen türlerinin bir kısmı gösterilmiştir. Örneğin; çimen polenine alerjiniz varsa kavun, domates, portakal, fıstık ya da pazı yediğinizde AAS gelişebilir veya beyaz patates soyduğunuzda ellerinizde kızarıklık oluşabilir (tablo-1).
Polen Alerjisi Tipleri |
Yenildiğinde AAS Geliştiren Gıdalar |
Huş Ağacı Poleni |
Elma, Şeftali, Kayısı, Kiraz, Erik, Armut, Badem, Fındık, Havuç, Kereviz, Maydanoz,
Kimyon, Rezene, Kişniş, Anason, Soya Fasulyesi, Yer Fıstığı
|
Yabani ot Poleni |
Kavun, Karpuz, Kabak, Salatalık, Kivi, Muz
|
Çimen Poleni |
Kavun, Karpuz, Portakal, Domates, Pazı, Fıstık, Beyaz patates
(soyulduğunda ellerde kızarıklık oluşur)
|
Tablo-1: Polen alerjisi tipine göre ağız alerji sendromuna yol açan gıdalar.
Ağız Alerji Sendromu Tanısı Nasıl Konur?
Doktorunuz basit birkaç soru ile şikayetlerinizi sorgulayarak AAS tanısına gidebilir fakat polen alerjisine tanı koymak için hastanın alerji dalında uzmanlaşmış bir hekime refere edilmesi uygun olacaktır. Semptomlara yol açan gıda ve polen alerjenlerini ortaya koymak için cilt testi ya da besin provakasyon testi uygulanabilir. Besin provakasyon testi besin alımı sırasında hastada gelişen bulguların ve reaksiyonların gözlenmesi yolu ile uygulanan bir alerji testidir.
Cilt testi ve besin provakosyon testinin doğru ve güvenli bir şekilde uygulanabilmesi için alerji dalında uzmanlaşmış bir hekim tarafından yapılması gerekmektedir. Bazen cilt testlerinin taze meyve ya da sebzeler ile yapılması gerekebilmektedir çünkü alerji testleri için özel hazırlanmış gıda ekstreleri her zaman doğru sonuç veremeyebilir.
Ağız Alerji Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?
Semptomlara yol açan meyve ve sebzelerin çiğ formlarından kaçınma genelde yeterli bir tedavi sağlamaktadır. Semptoma yol açan gıdanın kurutulmuş formları da pişirilmediği takdirde AAS’ye yol açabilmektedir bu nedenle gıdanın kurutulmuş formlarının da diyetten çıkarılması gerekmektedir. Tüm gıdalar için geçerli olmamakla birlikte, bazı sebze ve meyvelerin soyulmuş halini tüketmek ya da gıdayı mikrodalga fırında on saniye süre ile ısıtmak mevcut alerjenlerin büyük bir kısmının yok olmasını sağlamaktadır. Kuruyemişlerin hem çiğ hem de kavrulmuş formları AAS’ye neden olabilmektedir. Kuruyemiş nedeniyle gelişmiş bir alerjik reaksiyon mevcudiyetinde; kuruyemişlere karşı gelişen diğer besin alerjileri de dikkate alınarak, mutlaka bir doktora başvurulmalı ve tedavi dikkatli bir şekilde planlanmalıdır. Pişirilmiş, işlenmiş ve konserve haline getirilmiş gıdalar şikayete yol açmadığı için bu gıdaların tüketilmesinde sakınca yoktur.
AAS ‘de oluşan şikayetler genellikle tedavi gerektirmeyecek kadar hafif şiddetlidir ve çabuk düzelir. Eğer öykünüzde ağız ve boğazda oluşan hafif şikayetler dışında, göğüste sıkışma, nefes darlığı, bulantı, ciddi boğaz rahatsızlığı (yutmada zorlanma, boğazda şişlik, ses kısıklığı, ağızda salya birikimi), kusma, ishal, bilinç kaybı gibi daha şiddetli şikayetler mevcutsa, yanınızda kendinize acil epinefrin enjeksiyonu yapabilmenizi sağlayacak bir epinefrin otoenjektörü (epi-pen, vs) taşımanız doğru olacaktır. Epinefrin ciddi alerjik reaksiyonların tedavisinde kullanılan en iyi ajandır.
Eğer AAS olduğunuzdan şüphe ediyorsanız, mutlaka bir doktora başvurmalısınız. Kuruyemiş alerjisi gibi, AAS dışı diğer besin alerjileri çok ciddi alerjik reaksiyonlar gelişebilmesine neden olabilmektedir. AAS ve diğer besin alerjilerinin ayrımının yapılması, ciddi reaksiyonların önlenebilmesi açısından önemlidir. Pişirilmemiş bir meyve ya da sebzenin tüketiminden sonra ağız ve boğaz dışında, vücudunuzun başka bir bölgesinde alerjik reaksiyon gelişmesi durumunda da alerji dalında uzmanlaşmış bir hekime başvurarak, AAS ve diğer ciddi alerjik reaksiyonlar açısından araştırılmanız doğru olacaktır.
Bu hastalık hakkında daha çok bilgi edinebileceğiniz en iyi kaynak doktorunuzdur.