İnsan nefesi kötü kokuya sebep olabilen birçok maddeleri barındırabilir. Ağız kokusu hem erkekler hem kadınlar arasında sıkça görülebilmektedir. Bu durum kişilerin sosyal yaşantılarını olumsuz etkileyebilmektedir.
Halitozis, ağız veya ağız dışı olsun, kaynağına bakılmaksızın hoş olmayan nefes kokusunu tanımlamak için kullanılan genel bir terimdir.
Ağız kokusu ne sıklıkla görülür?
Ağız kokusu toplumun yaklaşık %50’sini etkilemektedir. Çocukların da toplumlara göre %5 ila %75’ini etkilemektedir.
Ağız kokusu sebepleri nelerdir?
Halitozis %90 ağız boşluğu kaynaklıdır.
%9 olarak,
- Solunum sistemi
- Sindirim sistemi
- Boşaltım sistemi kaynaklıdır.
%1 olarak ise yeme alışkanlığı ve kullanılan ilaçlarla ilgilidir.
Ağız kokusu neden oluşur?
Ağız kokusu nefesimizdeki uçucu gazlardan kaynaklanır. Bu gazlar başlıca sülfür bileşenleri, aromatik karbonlar, nitrojen kökenli bileşenler, aminler, yağ asitleri, alkol, keton ve fenil guruplarıdır. Bunların içerisinde sülfür bileşenleri ilk sırada yer almaktadır ve ağzımızdaki bakteriler tarafından üretilmektedirler. Ketonlar ise daha çok akciğer kaynaklı kokunun sebebidirler.
Ağız boşluğu kaynaklı halitozis nedenleri nelerdir?
Ağız kokusunun %90 sebebi ağız boşluğu kaynaklıdır. Ağzımızda ısı ve nem dolayısıyla bakteriler kolayca çoğalabilirler. Yaklaşık 500 adet farklı bakteri ağzımızda yaşamaktadır. Bunların birçoğu kötü kokuya sebebiyet veren maddeler üretmektedir. Daha çok dil yüzeyinde, diş ve dişetlerinde barınmaktadırlar. Organik maddeleri yukarıda bahsettiğimiz uçucu gazlara dönüştürmektedirler.
Kötü ağız hijyeni, yemek artıkları ve diş plakları bir müddet sonra diş ve diş eti hastalıklarına neden olmakta ve ağız kokusu gitgide şiddetlenmektedir. Bu durum kısır-döngü içerisinde devam edebilmektedir.
Tedavi edilmeyen diş çürükleri ve neden oldukları oyuklar yeni yemek artıkları için ortam oluşturmakta ve bakteriler buralarda çok hızlı çoğalabilmektedir.
Ağız hijyenimizin korunmasında tükrük çok önemli bir yere sahiptir. Tükürüğün azalmasına sebep olan faktörler halitozise neden olabilmektedir. Antidepresan ilaçlar, tansiyon ilaçları, psikotik ilaçlar ağız kuruluğuna sebep olabilmektedir.
Ağız kuruluğu bazen yaşla birlikte artabilmekte bazen de hastalık olarak –xerostomi- karşımıza çıkabilmektedir. Bu durumda suni tükürük ürünleri kullanılabilir.
Ağız kuruluğuna sebep olan hastalıklar başlıca,
- Tükrük bezi hastalıkları,
- Otoimmun hastalıklar ( Romatoid Artrit, Sjögren sendromu, Sistemik Lupus Eritematozus, Skleroderma ),
- Diabetes Mellitus ( Şeker Hastalığı),
- Hepatitler,
- Vitamin Eksiklikleri ( A vit, B12, C vit.),
- Menopoz,
- Emosyonel stres olarak sıralanabilir.
Ağız içinde biriken yemek artıkları ve diş plakları zaman içerisinde bakteri yuvası haline gelip, ağız hijyenini bozmakta ve kötü kokuya neden olmaktadır.
Ağız dışı kaynaklı halitozis nedenleri nelerdir?
Halitozis %8 oranında ağız dışı kaynaklıdır. Burun ve sinüsler en önemli sebepler arasındadır.Burun tıkanıklığı olan kişiler, burunda polip yada alerjik rinit nedeniyle burun akıntısı olanlar ağız solunumunu sıklıkla tercih ettiklerinden ağızda kuruma oluşmakta ve oral hijyen bozularak halitozise yol açmaktadır.
Paranazal sinüs hastalıkları, sinüslerde inflamasyon, infeksiyon ve artmış mukus sekresyonu ile halitozise sebep olabilirler.Burunda, geniz ve gırtlak bölgesindeki yabancı cisimler, ikincil infeksiyonlara ve nefeste kötü kokuya yol açarlar.
Halitozis, solunum sistemi, sindirim sistemi, hematolojik ya da endokrin kaynaklı olabilir.
Solunum sistemi kökenli kaynaklar içerisinde,
- Sinüzit
- Yarık damak
- Burun ya da akciğerdeki yabancı cisimler
- Tümöral oluşumlar
- Bademcik iltihabı
- Bademcik taşı
- Bronşit sayılabilir.
Sindirim sistemi kökenli kaynaklar içerisinde,
- Pasaj boyunca tıkayıcı oluşumlar (pilor stenozu, duodenal obstruksiyon vb.)
- Farengeal boşluklardaki yemek artıkları birikimi
- Zenker divertikulumu
- Midenin fıtıklaşması (hiatal herni),
- Reflü
- Akalazya (yemek borusunun peristaltizm bozukluğu)
- Malabsorbsiyon (hazım) sendromları sayılabilir.
Ayrıca,
- Karaciğer yetmezliği,
- Böbrek yetmezliği,
- Lösemiler,
- Diyabetik ketoasidoz ve
- Menstruasyon da halitozise neden olabilir.
Diğer ağız kokusu nedenleri nelerdir?
Sarımsak, soğan, baharatlı yiyecekler geçici halitozis nedenleri arasındadır.
- Alkol
- Tütün
- Uçucu gaz solunması
- Kloral hidrat
- Nitrit ve nitratlar
- Disulfiram
- Amfetamin
- Fenotiazinler de halitozise neden olurlar.
Ağız kokusu günlük yaşantımızı nasıl etkiler?
Ağız kokusu sosyal yaşamı olumsuz etkilemektedir. Bazı insanlar ağızlarının kokusundan habersiz olabilmektedirler. Dolayısıyla çevresindeki insanlar daha da olumsuz etkilenebilmektedir.
Ağız kokusu nasıl tedavi edilir?
Ağız kokusu nedeni anlaşıldığı takdirde tedavi edilebilir. Bu nedenle ağız kokusunun kaynağını bulmak çok önemlidir. Birçok vaka ağız boşluğu kökenli olsa da diğer nedenler de atlanmamalıdır.
Ağız boşluğu kökenli halitozisde,
- Ağzımızdaki bakterileri azaltmaya yönelik adımlar atılmalıdır. Diş ve dişeti tedavisi ilk adımdır.
- Antiseptik gargaralar gayet faydalıdır. Klorheksidin değerli bir antiseptik ajandır. Ancak uzun süre kullanımı diş ve mukozal yüzeylerde lekelenmelere neden olabilmektedir.
- Oral hijyen ağız kokusu kontrolünde çok önemlidir.
- Düzenli diş fırçalanması, diş ipi kullanımı, dişlerin arasının temiz tutulması çok önemlidir.
- Dil yüzeyinin temiz tutulması da çok kritik öneme sahiptir. Dil yüzeyi temiz tutulmadığı vakit bakteri yuvası haline gelebilmektedir.
- Dil yüzeyinde yapısal yarıklar bulunduğu vakit bakteri kümelenmesi daha da artmaktadır. Bir araştırmada uygun dil temizliği ile ağız kokusunun %40 azaldığı gösterilmiştir.
- Ağız içi protezlerin temizliği çok önemlidir. Diş dolgularının alt yüzeyinin çürük olmadığından emin olunmalıdır.
- Bazen dolguların arasına yemek artığı kaçabilmekte ve halitozise neden olabilmektedir.
Halitozisin ağız boşluğu dışı kaynaklı olduğu solunum sistemi, sindirim sitemi, boşaltım sistemi, karaciğer yetmezliği, böbrek yetmezliği kökenli durumlarda ilgili uzmandan konsultasyon istenmelidir.
Halitozisin sebebi anlaşılamadığında tedavi başarısız olabilmekte ve kişilerin sosyal yaşamı olumsuz etkilenebilmektedir.
Op. Dr. Ahmet Tosun
Balıkesir Susurluk Devlet Hastanesi