Klasik olarak ses hastalıklarının tanısı; hastadan alınan hikaye, fizik muayene (indirek laringoskopi, videolaringostroboskopi) bulgularına dayanılarak konmaktadır. Son yıllarda kullanımı daha da yaygınlaşan ses analizi yöntemleri ile yapılan değerlendirmeler ise tanıyı destekleyicidir ve terapi veya cerrahi sonrası kontrol hastalarında subjektif algısal değerlendirmelere göre takipte güvenilirlik ve kolaylık sağlar.
Ses analizi, objektif parametrelere dayanılarak yapılan ve istendiğinde kolaylıkla tekrar edilebilen yöntemlerdir. Günümüzde ses hastalıklarının tanısında salt algısal değerlendirme yetersiz görülmekte, bilgisayar ortamında somut rakamsal ve görsel veriler eşliğinde elde edilen objektif ve karşılaştırılabilir analiz yöntemleri tercih edilmektedir.
Ses tellerindeki organik yada fonksiyonel patolojiler ses tellerinin titreşimini bozmakta ve sesin akustik parametrelerinde değişikliklere yol açmaktadır. Ses analiz yöntemleri, sesin normal mi yoksa patolojik mi olduğunu anlamak, patolojik ise patolojinin ses üzerinde oluşturduğu hasarın derecesini belirleyebilmek için kullanılır. Klinik çalışmalarda hastaya uygulanan tedaviye yanıtı ölçmeye ve sonuçlarını değerlendirmeye imkan sağlar. Ayrıca ses analizi, cerrahi öncesi ve sonrası sonuçları objektif olarak dokümente etmek ve karşılaştırmak için kullanılır. Sesin bu şekilde bilgisayar eşliğinde objektif değerlendirilmesinin önemli bir avantajı da hekim ve hasta arası güveni sağlayarak, hasta motivasyonu ve eğitimine katkı sağlamasıdır.
İdeal bir ses analizi için yüksek kalite mikrofon ve katı şekilde standardize edilmiş teknikte kayıt sistemi gerekir. Artıları ve eksileri olan çeşitli bilgisayarlı ses analiz programları mevcuttur. Ses analizi her ne kadar gırtlaktaki mevcut bir patolojiyi yansıtmasına rağmen bu patolojilerin ayırıcı tanısında faydalı değildirler.
Doç. Dr. Salih BAKIR