Baş dönmesi insanı günlük aktivitelerinden uzaklaştıran, zaman zaman paniğe sokan bir problemdir. Birçok baş dönmesi sebebi vardır. KBB hekimliğinde en çok karşılaşılan sebep halk arasında kristal hastalığı olarak tabir edilen BPPV’dir. Yatağa yatarken, yataktan kalkarken, ayakkabılarını giymek için eğildiklerinde veya başlarını kaldırdıklarında kısaca baş hareketleriyle ortaya çıkan vertigo ile ortaya çıkar. Baş dönmesi 5-15 saniye sürer ve az kişide 1 dakika veya üstüne çıkabilir. Bu problem KBB doktoru tarafından yapılan yerleştirme manevraları (epley, semont…)ile çoğu hastada ilaç kullanmaya bile gerek düzeltilir.
Vestibüler migren baş dönmeleri arasında sık gözüken fakat doktorlar tarafından tanısı çok zor konulabilen bir hastalıktır. Vestibüler migren BPPV ile sıklıkla karışabilir. Özellikle kesin migren tanısı olmayan hastalarda tanı koymak zordur. Ülkemizde migren maalesef iyi tanınan bir hastalık değildir ve bu hastalar sıklıkla kendilerini sinüzit zannederler.
Bu hastalarda baş ağrısı ile veya hiç baş ağrısı olmadan vertigo ve eşlik eden bulguların görüldüğü krizler halinde gelen ataklar vardır. Çoğunlukla genç ve orta yaş bayanlarda görülür. Genellikle adet dönemlerine rastlayan krizler görülür. Bu hastalarda baş dönmesine ışık hassasiyeti, ses hassasiyeti, görsel ve diğer uyuşma, algı bozukluğu gibi auralar eşlik edebilir. Çeşitli yiyecek ve içecekler atağı tetikleyebilir. İşitme kaybı ve tinnitus vestibüler migrende de sık görülmez.
Baş dönmesi yakınması ile başvuran hastalardan baş ağrısı yakınması olup olmadığına dair hastaya mutlaka sorulmalıdır. Daha önceden kesin migren tanısı olan bir hastada ya da baş ağrıları olan ama migren tanısı konmamış bir hastada, en sık vertigo nedeni olan kristal hastalığı dışlandıktan sonra vestibüler migren akla gelmelidir.
Tanısı Nasıl Konulur?
Vestibüler migren hastalarına farklı ve yanlış tanılar konulabilmektedir. Kulak burun boğaz ve nöroloji doktorlarının bu konuda birlikte çalışması bu hastalığın tanısı ve tedavisinde fayda sağlamaktadır. Bir kişiye “vestibüler migren” tanısı koyabilmek için, vertigonun altında başka bir hastalık yatmadığına emin olunmalıdır. Beyin ve iç kulak arasındaki sinirler üzerinde baskı yapan tümör, damar tıkanıklığı, MS (multipl skleroz) gibi hastalıkların varlığı araştırılmalıdır. Migren tetikleyicilerinin (şarap, kuruyemiş, adet dönemi gibi) atakları başlatması da tanıyı destekleyicidir. Ayrıca atakların %50’sinden fazlasının migren ilaçlarına yanıt vermesi de vestibüler migren lehine değerlendirilir. Taşıt tutması ve ailede migren öyküsü bu kişilerde mutlaka araştırılmalıdır.
Tedavide neler yapılır?
Vestibüler migrende kanıtlanmış bir tedavi seçeneği yoktur, öncelikle migren ataklarının sıklığı azaltılmalıdır. Migreni tetikleyici etken olarak bilinen; uyku düzensizliği, çikolata, tuz, kırmızı şarap, kafeinli kahve, soda, peynir, Monosodyum glutamatlı yiyecekler, ,kuruyemiş, aşırı stres, parlak ışık, yoğun koku, yüksek ses gibi duyusal uyaranlardan uzak durulmalıdır. Hastaların 20 yaş dişleri çeneyi baskılayarak ağrıyı tetikliyor olabilirler. Bu yüzden 20 yaş dişlerinin kontrol edilmesi ve çekilmesi gerekebilir. İlaç olarak beta reseptör blokerleri, kalsiyum kanal blokerleri, idrar sökücüler, trisiklik antidepresan ilaçlar, antiepileptik ilaçlar kullanılabilir. Migren menstrüel dönemlerle ilişkilendirildiğinde, menstrüasyon zamanında tuz alımını kısıtlamak yardımcı olabilir.
Op.Dr.Cenk Evren