Presbiakuzi, yaşlılarda her iki kulakta da görülen sensorinöral (sinirsel) tipte işitme kaybıdır. Tipik olarak yüksek frekansları (ince sesleri) etkiler ve konuşmayı ayırt etme skorlarında düşüş görülür. Yapılan bilimsel çalışmalar presbiakuzinin toplumda ileri yaşta oldukça sık görüldüğünü ve yaşla işitme kaybı derecesi arasında doğru orantı olduğunu ortaya koymuştur. Amerika Birleşik Devletleri’nde 65-74 yaş aralığında yaygınlığı % 25-30 aralığındadır ve 75 yaş üstünde % 40-50 aralığında olduğu tahmin edilmektedir.
Presbiakuzinin nedenleri nelerdir?
Presbiakuzi gelişiminde kişisel ve çevresel faktörler rol oynamaktadır fakat temelde kompleks genetik faktörler yer alır. En iyi bilinen çevresel faktör gürültüdür ve yüksek sese maruz kalmayan kişilerde ileri yaşlarda işitme daha iyi korunur. Presbiakuzide işitme yollarının her bölgesinde yaşla beraber değişiklikler olmakla beraber asıl sorun iç kulakta yer alan kokleadadır (salyangoz). Kokleada dış tüylü hücreler en çok etkilenen bölgedir.
Mikroskopik incelemelere göre presbiakuzinin 4 farklı tipi vardır ve her biri kendine özgü özelliklere sahiptir.
- Sensoriyal presbiakuzi: En sık görülen tiptir. Kokleada dış tüylü hücrelerde ve destek hücrelerinde kayıp vardır. Genellikle orta yaşta başlar ve zaman içinde ilerleme gösterir. Her iki kulakta da yüksek frekanslarda kayıp görülür.
- Nöral Presbiakuzi: Akustik sinir liflerinde kayıp vardır. Bu nedenle tüm frekanslarda etkilenme vardır. Genetik yatkınlık olduğu düşünülen nöral presbiakuzide belirtiler ileri yaşta belirginleşir.
- Strial Presbiakuzi: 30-60 yaş arası; göreceli olarak daha genç bir kesimi etkiler. Kokleanın stria vasküleris kısmı etkilenmiştir. Ailesel geçiş vardır. Tüm frekansları etkiler. Konuşmayı ayırt etme korunmuştur.
- Mekanik Presbiakuzi: Işık mikroskopi ile herhangi bir sorun görülmemiştir ve baziller membranın esnekliğini kaybederek sertleşmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Yavaş ilerleyen ve yüksek frekansları tutan işitme kaybı mevcuttur.
Presbiakuzi belirtileri nelerdir?
Bu hastalarda ana şikayet yaşla birlikte yavaşça ilerleyen her iki kulağı tutan işitme kaybıdır. İşitme kaybına çınlama ve denge bozuklukları eşlik edebilir. Presbiakuzi kişide sosyal izolasyona depresyona yol açabilir. Ayrıca demansiyel süreçlerle ilişkilidir.
Presbiakuzi tanısı nasıl konur?
Presbiakuzi tanısında hikâye oldukça önemli bir yer tutmaktadır. İşitme kaybına neden olabilecek diğer rahatsızlıkların hikâye ile dışlanması gereklidir. Bunlar arasında ototoksik ilaç kullanımı, travma hikayesi, romatolojik hastalıklar, vb. göz önünde tutulmalıdır. Özellikle işitme kaybı iyi sorgulanmalıdır. Asimetrik işitme kayıplarında diğer tanılara yönelmek gereklidir.
Muayenede otoskopik inceleme, fısıltı testi ve diapozon testleri yapılır. Diapozon ile yapılan Rinne ve Weber testleri işitme kaybının sensorinöral mi yoksa iletim tipi mi olduğu konusunda ayırım yapmayı sağlar.
İşitme testi ile 250 Hz ve 8 kHz arasında işitme eşikleri belirlenir ve konuşmayı ayırt etme skorlarının eklenmesi ile birlikte tanı konulur.
Magnetik rezonans görüntüleme ve bilgisayarlı tomografi presbiakuzi tanısı için gerekli değildir. Bu tetkikler presbiakuzi dışında merkezi sinir sistemi ile ilgili bir rahatsızlık düşünülmesi durumunda tanı amaçlı kullanılır.
Presbiakuzi tedavisi nasıl yapılır?
Presbiakuzi tedavi edilebilir hastalık değildir. Hastaların işitme düzeylerinin daha iyi duruma getirilmesi ve yaşam kalitesinin arttırılması için işitme cihazları kullanılmaktadır. Ayrıca konuşmayı ayırt etme skoru çok düşük hastalarda cihaza ek olarak dudak okuma öğretilebilir.
İleri düzeyde işitme kaybı olan ve işitme cihazına yanıt alınamayan hastalarda koklear implant uygulanabileceği bildirilmiştir.
Op. Dr. Ziya Saltürk