Genel anesteziye bağlı oluşabilecek olaylar şu şekilde özetlenebilir.
Solunumla ilgili olanlar:
Mide içeriğinin solunum yoluna kaçması: Bunu önlemek için en az 8 saat öncesinden katı yiyecekleri ve 6 saat öncesinde sıvı içecekleri almamanız gerekir. Acil durumlarda bu süre daha kısa tutulabilir. Bebekler ve çocuklar için açlık süresi 2-6 saat arasında değişmektedir. Bu konuda hekiminizin önerisi ne ise onu uygulayınız.
Anestezi sırasında havayolu açıklığının sağlanamaması: Dilin büyük, çenenin küçük, nefes borusunun önde olması ve size özel bazı yapısal nedenlerle tüpün soluk borusuna yerleştirme işleminin gerçekleştirilememesidir. Bu gibi durumlarda özel alet ve ekipmanlar kullanılarak solunumunuzun devamı sağlanır. Gerek görüldüğü durumlarda ameliyatınız ertelenebilir veya solunumunuzu sağlamak için boğazınızdan nefes borunuza geçici bir tüp yerleştirilebilir. Tüpün yerleştirme esnasında dudak, dil, diş, boğaz, nefes borusunda yaralanma olabilir. Olası diş hasarlarını önlemek için, takma dişlerinizi mutlaka çıkarınız, sabit diş proteziniz varsa bunu anestezi hekimine bildiriniz.
İleri derecede solunum yetmezliği: Bazen ameliyat sonrasında daha önceki mevcut hastalıklara, ameliyat cinsine, süresine ve ağrıya bağlı olarak solunum sıkıntısı gelişebilir.(Ağrı tedavisi uygulanarak veya solunum bir süre solunum cihazları ile yoğun bakımda desteklenerek yardımcı olunur).
Boğaz ağrısı: Genel anestezi ile ameliyat olan hastalarda solunum yoluna tüp yerleştirilmesi sebebiyle oldukça sık görülür. 1-2 gün sürebilir, genellikle geçicidir.
Dolaşımla İlgili Olanlar:
Kalp ile ilgili sorunlar: İleri derecede koroner yetmezliği, kalpte ritim bozukluğu, geçirilmiş kalp krizi gibi sorunlar, anestezi ve operasyonunun neden olacağı riskleri arttırmaktadır. Ayrıca bazı hastalarda çok nadir de olsa ameliyat esnasında ve sonrasında kalp krizi oluşabilmektedir.
Santral Kateter Uygulaması: Hekiminiz gerekli gördüğü takdirde; kalp cerrahisi, beyin cerrahi gibi büyük ameliyatlarda veya kalp damar sistemi hastalığı bulunanlarda; kan dolaşım etkinliğini yakinen izleyen aygıtların ölçümlerini yapabilmeleri için; kanama miktarı takibi, ilaç ve kan verme ihtiyacı dogması gibi nedenlerle büyük toplardamarlarınızdan birine kateter yerleştirme gereksinimi olabilir. Bu işlem esnasında veya sonrasında, kalp durması, ritim bozuklukları, kanama, pnömotoraks "akciğerlerde hava birikmesi", kalp duvarının delinmesi, solunum yollarının tıkanması gibi hayati komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bu işlem hekiminizin kararına göre, boynunuzdan, köprücük kemiğinin üstünden veya altından, kasığınızdan veya kolunuzdan uygulanabilir. Ayrıca bu kateterin vücutta kalması vücudunuzda tedavi edilemeyecek düzeyde enfeksiyonlar oluşmasına da neden olabilir. Kateterin toplardamar yerine atardamara girmesi sonucunda buradan ilaç verilirse bu atardamarın beslediği alana bağlı olarak, felç, beyin fonksiyonları kaybı, kol veya bacakta kangren oluşabilir. Kateterin uygulanması ve çıkarılması esnasında kopma ihtimali olduğundan eğer koparsa çıkarılabilmesi için yeni bir operasyon gerekebilir.
Arter Kanülü Uygulaması: Tansiyon ve kalp atımlarınızın ölçülmesi, kalp ve akciğer fonksiyonlarının yakından takibi, kan tahlili için kan alınması gibi nedenlerle hekiminizin gerekli gördüğü durumlarda el bileğinizdeki, kolunuzdaki veya kasığınızdaki atar damara kateter uygulama işlemi yapılabilir. Bu işlem sonrasında pıhtı oluşarak içine girilen atardamarın tıkanması ve beslediği alanda kangren veya enfeksiyon oluşma ihtimali vardır.
İlaçlara Bağlı Sorunlar:
Alerjik reaksiyonlar: Bütün diğer ilaçlarda olduğu gibi anestezi uygulamasında kullanılan ilaçlara karşı bazı alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir.
İlaçların diğer istenmeyen etkileri: Tansiyon düşmesi veya yükselmesi, nabız sayısında artma veya azalma, kalp ve solunum durması, bulantı, kusma, idrar yapmada zorluk, kabızlık, ağız kuruluğu, ameliyat öncesi ve sonrası 1-2 saat içinde gelişen olayları hatırlama zorluğu vb.
Ateş yükselmesi (malign hipertemi): Bazı insanlarda çok nadiren (1/10.000 sıklıkta) önlenemeyen ve ölümcül ateş yükselmesi gelişebilir.
Kan ve Kan Ürünleri Nakli:
Bazı ameliyatlarda belirli ölçüde kan kaybı öngörülebilir. Bu durumda size ameliyat sırasında kan ve kan ürünü nakli yapılabileceği bilgisi verilecektir. Ayrıca bazen kan nakli gereksinimi aniden ortaya çıkabilir ya da kan ve kan ürünü ihtiyacı öngörülenden daha fazla olabilir. Her kan naklinin az da olsa riski vardır; bu risk verilen kan miktarı/ünitesi arttıkça daha da yükselir. Kan merkezlerinde DAİMA ve MUTLAKA her kan nakli öncesinde gerekli testler yapılmaktadır. Ancak, bu testin çok düşük de olsa yanlış sonuç verme olasılığı vardır. Bunun dışında, gerekli tüm testlerin sonuçları olumlu olsa bile banka kanının fazla miktarda verilmesine bağlı olarak ortaya çıkabilecek çeşitli yan etkiler vardır. Böbrek fonksiyonlarında çeşitli bozukluklar, ateş yükselmesi, infeksiyon gibi sorunlar söz konusu olabilir.
Diğer Sorunlar:
Ameliyat sırasında verilen pozisyonla ilgili sorunlar: Ameliyat sırasında hareketsiz ve aynı pozisyonda uzun süre yatmakla ilgili sinir ezilmeleri, yüzükoyun yatmaya bağlı yüz göğüs vb. gibi organlarda ezilme, gözde yaralanma olabilmektedir.
Ameliyatınız sırasında kanayan damarları yakmak için kullanılan koter cihazında meydana gelebilecek arızalar sonucu çok ender olarak vücudunuzda yanıklar meydana gelebilir. (üzerinizde metal hiçbir şey bulunmamalıdır)
Genel anestezi sonrası hafıza zayıflaması ve bilinçsel işlevlerde zayıflama olabilmektedir. Aslında nadir olan bu duruma özellikle ortopedi ameliyatı geçiren yaşlı hastalarda, açık kalp ameliyatlarında özel bir uygulama olan ’’kalp akciğer makinası’’ uygulamasından sonra oluşabilmektedir. Enfarktüs, emboli, yolda yürürken, çalışırken, önceden bilinmeyen bir zamanda ortaya çıkabileceği gibi yapılacak girişime, hastanın özel durumuna bağlı olarak anestezi sırasında da ortaya çıkabilir. Pıhtı, yağ, hava, doğum suyuna bağlı olarak gelişen damar tıkanması sonucunda ilgili organda hasarlanma hatta ölüm olabilir.
Yoğun Bakıma Nakil:
Bazı durumlarda, hastanın genel durumundaki ciddiyet ve/veya ameliyatın özellikleri nedeni ile hastanın hemen ameliyat sonrası uyandırılması tercih edilmez; bu durumda hasta anestezi uygulaması devam ederek, Yoğun Bakım Ünitesine (YBÜ) gönderilir. Bu hastalarda çoğu zaman, nefes borusuna ameliyat için takılmış olan tüpte çıkarılmamaktadır. YBÜ’nde hastanın yaşamsal fonksiyonları çok daha yakından izlenir. YBÜ’ne çıkmanızın planlı olduğu durumlarda bu durum size bildirilir, ancak bazı durumlarda hastanın YBÜ alınması ameliyat öncesi ön görülmediği halde ameliyattaki çeşitli gelişmeler nedeni ile gerekli hal alabilir.
Uzm.Dr.Yasemin Tekdöş