Burun boşluğunu sağ ve sol olarak ortadan ikiye ayıran kıkırdak ve kemikten oluşan yapıya septum adı verilir. Burun septumunda tam kat delik olmasına nazal septum perforasyonu adı verilir.
Travmatik durumlar, geçirilmiş burun ameliyatı, burundan kokain vs. madde kullanımı ve özellikle Wegener sendromu gibi çeşitli sistemik hastalıklar nazal septum perforasyonuna yol açabilecek başlıca sebeplerdir.
Septum perforasyonlarında; kabuklanma, burundan nefes alırken ıslık sesi duyulması, burun tıkanıklığı, ağrı görülebilirken perforasyonun yeri ve büyüklüğüne göre hastaların bazılarında hiçbir şikâyet olmayabilir. Burun septumunun arka kısmındaki küçük bir perforasyon belirti vermezken ön kısmındaki perforasyonlar ıslık sesine neden olabilirler. Perforasyon büyüklüğü arttıkça burun içindeki laminar hava akışı bozulur ve hava kaçağına karşı jet akım oluşur. Bu da kuruma, kabuklanma ve burun tıkanıklığına neden olur.
Önde yerleşmiş perforasyonlar spekulum yardımı ile burun kanatları aralandığında görülebilirken arkada yerleşmiş perforasyonlar için endoskopik görüntüleme (burun içinin kamera ile görüntülenmesi) gerekir.
Şikâyet oluşturmayan perforasyonların tedavisine gerek yoktur. Şikayetin tipine göre medikal yâda cerrahi tedavi yöntemleri mevcuttur. Kuruluk, kanama ve tıkanıklık gibi şikâyetlerde semptomlara yönelik tuzlu su ile burun temizliği, nemlendirici kremler ve burun spreyi kullanılabilmektedir. Ayrıca daha kalıcı çözüm için septal buton (silikon türevi protez) yerleştirilmesi yada cerrahi olarak perforasyonun onarımı yapılabilmektedir. Perforasyonun yeri, büyüklüğü ve nedenine göre cerrahi başarı değişkenlik göstermektedir. Öndeki 1cm den küçük perforasyonlarda cerrahi başarı şansı yüksek iken arkadaki büyük perforasyonlarda cerrahi müdahale ile başarı şansı daha düşüktür.
Dr.Mehmet Nurettin Kıral